
Öğrenme Stilleriyle Kendini Keşfet, Farkındalık Yarat!
Bu kavramı ilk ortaya atan St. John’s Üniversitesi Eğitim Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rita Dunn oldu. “Öğrenme Stili” kavramı ilk kez 1960’lı yıllarda ABD’de tartışılmaya başladı. O zamandan beri araştırma konusu oldu ve üzerinde çalışmalar yapıldı. Bu çalışmaların amacı insanların birbirlerinden farklı olarak öğrendiklerini ortaya koymaktı. Bu konu 1960’lı yıllardan sonra okullara girdi ve uygulama alanı buldu.
Öğrenme stilleri konusunda uzun çalışmalar yapan Rita Dunn (1993), öğrenme stillerini şu şekilde tanımlıyor; “Öğrenme stilleri her bir öğrencinin yeni ve zor bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendilerine özgü yollar kullanmasıdır.” Düşünme konusunda 20’den fazla kitabı olan Edward De Bono ise öğrenme stillerini tanımlarken “Hareket ve elementlerin bir araya gelerek bir düzen oluşturmaları ve bu düzenin kendi içerisinde tutarlı olarak devam etmesidir. Öğrenme stilleri insan olmamızın en önemli çekirdeğini oluşturmaktadır; öğrenirken ve ilişkide bulunurken bizim benzer yönlerimizi ve bunun yanında kendi özgünlüğümüzü ortaya koyar.” demektedir.
Öğrenme stilini bilmek, kişinin öğrenme ortamlarından daha etkili yararlanmasına yardımcı olur. Öğrencilerin öğrenme stil ve stratejilerini bilmesi, öğrenme güçlüklerini yenme ve bağımsız öğrenme becerilerini desteklemesi açısından önemlidir. Çünkü kendi öğrenme stilinin farkında olan öğrenci, öğrenmek için neye ihtiyacı olduğunu, nasıl bir yol izlemesi gerektiğini bilir. Öğrenciler yeni bir konuyu kendi algısal tercihlerine göre öğrendiklerinde, bu konuyu hatırlama oranları, en az tercih ettikleri yöntemle öğrendiklerindeki hatırlama oranlarından önemli ölçüde yüksektir. Birey kendi öğrenme stilini bildiğinde kendine özgü yollar geliştirerek;
- Daha hızlı, pratik, kolay ve çabuk öğrenebilir;
- Karşılaştığı problemlerde daha hızlı çözüm üretebilir;
- Kendine uygun çalışma alışkanlıkları kazanır;
- Kendine güven duygusu artar;
- Kaygı düzeyi azalır;
- Derslere ve okula karşı olumlu tutum geliştirir;
- Tam öğrenmeyi sağlar;
- Kendini tanımasını sağlar.
Öğretmenin öğrenciye sadece bilgi aktarması öğrenmek için yeterli değildir. Öğretmenin öğretme tarzı ile öğrencinin öğrenme tarzı uyuştuğu zaman öğrenme durumu gerçekleşir. Uzun yıllar boyunca öğretmenler, öğretilmesi gereken her şeyi doğrudan kendileri öğretmeyi denediler, bilgiyi almada başarısız olan öğrencilerin de dikkatlerini vermediklerini düşündüler. Bazı öğrenciler, öğretmenin kalitesi ne olursa olsun, bir yetişkinden öğrenirken kendilerini rahat hissetmezler. Öğretmenlerin de öğrencilerin sahip oldukları bu bireysel farklılıkları öğretimi zenginleştirmek adına kullanabilmeleri sağlanmalıdır.
Bugüne kadar süregelen öğrenme stilleri konusunda yapılan araştırmalar gösteriyor ki; farklı sınıflamalara, farklı isimler vererek yapılan öğrenme stilleri mevcuttur. Eğitsel temeldeyse 3 ana sınıflandırmayı görmek mümkün. Görsel, İşitsel ve Dokunsal/Kinestetik olarak isimlendirilen öğrenme stillerinin her bireyde baskın ve/veya çekinik özelliklerle var olabildiğini süreç içinde görebiliyoruz. Ayrıca, hiçbir öğrenme stili diğerinden daha iyi ya da kötü değildir; yalnızca birbirinden farklıdır. Araştırmalar, öğrencilerin sosyal tercihleri belirlendiğinde ve buna uygun şekilde öğretildiklerinde sınavlardaki başarılarının önemli derecede yükseldiğini göstermiştir.
1.GÖRSEL ÖĞRENME
Güçlü Yönleri
• Gördüklerini ve okuduklarını hatırlarlar.
• Net ve güçlü görüntülerle renkleri kullanırlar ve bundan zevk alırlar, düşünür ve öğrenirler.
• Resimlerle veya sözcüklerle düşünmeye yatkındırlar.
• Okumaya düşkündürler. Kitap kurdu olmaya müsaittirler.
• Yüzleri iyi hatırlarlar.
• Raporların veya bir olayın anlatılmasındansa yazılı olarak verilmesini tercih ederler.
• Bir şeylerin görüntüsüne veya konumuna duyarlıdırlar.
• Liste yapmayı severler.
• Planlı ve programlı olurlar.
Zayıf Yönleri
• İşittiklerini uzun müddet bellekte tutamazlar.
• Ders anlatılırken not almazlarsa huzursuz olurlar.
• Yazılı olmayan bilgiyi algılayamayabilirler.
• Derslerin laboratuvarda işlenmesinden huzursuz olabilirler.
• Karmaşık ve karışık ortamlarda huzursuz olurlar.
• İsimleri hatırlamakta zorlanırlar.
• Görsel materyallere dayanmayan uzun anlatımlarla tahammül edemeyebilirler.
• Dağınıklığa ve düzensizliğe tahammülsüzdürler.
• Plansızlığa, programsızlığa tahammül edemeyebilirler.
2.İŞİTSEL ÖĞRENME
Güçlü Yönleri
• İşittiklerini hatırlarlar
• Yazarken konuşurlar (bunun bazen dezavantaj olduğu da söylenebilir.)
• Uzun anlatılarda bile anlatılanların içerisinde kaybolmazlar.
• İyi bir hatip olabilirler.
• Müzik hatırlamalarını kolaylaştırır.
• Pek çok kişi için bir anlam ifade etmeyen ses, ritim, melodi onların pek çok şeyi hatırlamalarını sağlar.
Zayıf Yönleri
•Gürültüden rahatsız olurlar.
• Gürültülü ortamlarda konsantre olamazlar.
• Resimler ve resimli anlatımlar rahatsız edebilir.
• Dersin ahenkli ve melodik bir ses ile anlatılmasını isterler.
• Okumaktansa dinlemeyi tercih ederler.
• Bilgilerin yazılı olarak sunulması bazen anlamalarını zorlaştırabilir.
• İsimleri hatırlarlar.
• Yüzleri hatırlamakta zorlanırlar.
3.KİNESTETİK/DOKUNSAL ÖĞRENME
Güçlü Yönleri
• Yapılanı hatırlarlar.
• Dokunmak ve hareket önemlidir.
• Oyun oynamayı severler.
• Taklit ederek ve deneyerek öğrenirler.
• Dokunarak anlam çıkarmaya çalışırlar.
• Rahat giyinmeyi severler.
• Hissettiklerinden konuşmayı severler.
• Sportif olmaya müsaittirler.
• Hareketi içeren etkinlikleri sever : dans etmeyi, koşmayı, yüzmeyi, yemeyi, yemek pişirmeyi, gezmeyi.
• Laboratuvar ortamlarında çok başarılıdırlar.
Zayıf Yönleri
• Konuşulanı veya görüleni hatırlamakta zorlanırlar.
• Okumakta zorlanmışlardır ya da zorlanmaktadırlar.
• Çok iyi işitemeyebilir ya da işittiklerinden anlam çıkarmakta zorlanırlar.
• Yazım hataları çok yaparlar.
• Okumayı sevmezler.
• Bulundukları ortamın durumuna önem vermeden hareket ederler.
• Vücutları ile karşılık verirler.(Atarlar, iterler, vururlar)
• Kendi stilinde sunulmazsa bilgileri algılamakta yavaş kalabilirler.
EĞİTİM KOÇU EBRU KARAKOÇ
Kaynakça: